12. VENOMOUS ARTROPODALAR

Bu bölüm birinci bölümdeki uygun vektör kontrol yönteminin seçimi ve pestisitlerin kullanımı ve ikinci bölümdeki pestisitlerin güvenli kullanımı ile uygulama ekipmanları hakkındaki bilgilerin hepsi birlikte düşünülmelidir.

6 adet venomous artropoda grubu medikal olarak vardır; Scorpiones(scorpions), Araneae (spiders), Myriapoda (millipedes ve centipedes), Coleoptera ( beetles) , Hymenoptera (arılar, karıncalar, yaban arıları, eşek arıları) . Hiçbiri hastalık vektörleri değildir Kontrol yöntemi yalnızca evlerde veya bu artropodaların beslendiği alanlarla sınırlıdır.Henüz herhangi bir direnç gelişimi kaydedilmemiştir.




12.1 Scorpions

Scorpions kolayca tanınan iki pedipalpleri ile insanlara tehlike teşkil ettikleri oldukça iyi bilenen türlerdir ve geniştirler ve bazı lobster gibi türleri daha az tehlikelidir , yuvarlak kıskaçlarıyla ve bir iğneyle son bulan kuyruklara sahiptirler . Karanlıkta tanınamazlar kitin dışiskeletleri ultraviyole ışığında görülebilir. Sokmaları genellikle birçok tropikal ülkede en çok ayak parmaklarında ve tırnaklarında akrepe dokunulduğunda yada basıldığında
görülmüştür. İğnesini batırdığı yerde lokal bir ağrı görülür ancak sistemik bir zehirle çocuklarda yaşamı tehdit eden bir cins Kuzey Afrika’da ve Orat Asya’da ( örneğin Leiurus, Androctonus) , Güney Afrika’da (Parabuthus) , Güney Hindistan’da (Mesobuthus) ve oırta ve Güney Amrika’da( Centruroides, Tityus) gibi ufak çocuklarda tamamen yatağa düşürmüştür.
Akrep sokması durumunda derhal hastaya ilk olarak bir analjezik ile tıbi müdehale yapılmalıdır. Lokal bir analjezik ile (örneğin %1 lik lignocaine) sokma yerine enjekte edilir veya kuvvetli bir ağrı kesici tablet ağızdan verilir. Yara üzerine bir parça buz konulmalısıda bu acıyı hafifletecektir . Hastalar belirli zehirlere karşı pan zehir verilmsei ve özel bakım gerkmektedir. Akrepler gece aktiftir gün boyunca gevşek taşların altında ,ağaç kabuklarının altında, düşen ağaçlarda ve diğer kalıntılarda geçirirler.20 cm yükseklikteki seramik kiremitlerdeki tavan aralıklarından ve zemindeki merdivenlerden, duvarlardan girebilir. Ev içerisinde ise çatlak ve yarıklar macun vey alçıyla doldurulmalıdır. İyi uygun, insektisit emdirilmiş(ancak aşağıdaki pyretrio insektisitlere bakınız ) sivrisinek tuzakları
uyuyanları korur. Açıktaki çöplerin temizlenmesi ve enfeksiyona karşı tavuklarla korkutulabilir ancak bu pratik değildir , kimyasallarla rezidüel uygulama yapılabilir.
Akrep sokması durumunda ve zehirin yayılmasını yavaşlatacaktır. Bu nedenle saklanma yerlerinin elimine edilmesi akrep sokmalarını büyük ölçüde elimine edecektir.Eğer akreplerin saklanma yerleri elimine edilemiyorsa o zaman kimyasal mücadeleye başvurulmalıdır.

12.1.1Hedef Alan

Binaların içerisinde akreplerin girebilecekleri veya saklanabilecekleri tavan araları ,bodrumlar ,mobilyalar gibi alanlara insektisitler uygulanmalıdır. Açık alan uygulamalarında insektisitler toprakla temas eden yapının herhangi bir bölümünden (örneğin kapı sundurması. Temeli) zeminden itibaren duvarlar 0.6 metre yüksekliğinde ilaçlanmalıdır. Tahta, kereste ve odunlarda ilaçlanabilir ancak çalıları ilaçlamayınız.

12.1.2.İnsektisitler

Azamethiphos10g/lt solusyon suspansiyon veya emilsiyon ,Bendiocarb 2.4-4.8 g/lt (%0.24-0.48 ),Chlorpyriphos 2-5 g/lt (%0.2-0.5),deoderize malathion 50 g/lt (%5), Propoxur 20 g/lt (%2) kapalı alanlarda rezidüel olarak uygulanabilir.Toz Bendiocarp 10g/kg(%1),Carbaryl 20-50g/kg (%2-5),Primiphos methyl 20 g/kg (%2)veya Propoxur 20 g/kg aynı zamanda kullanılabilir.Aynı insektisitler aynı dozlarda dış alanlardada kullanılabilir ancak Carbaryl toz formülasyonlar dış alanlarda 100 g /kg şeklinde uygulanabilir.Granül Diazinon 100g/kg aynı zamanda açık alanlar için kullanılabilir.Pyretroitler akrepleri rahatsız ederek ev sakinleri için daha tehlikeli bir hale soktukları için genel olarak tercih edilmemektedirler.Sırt pulverizatörleri ve motorlu pulverizatörler ilaçlama için kullanılabilir .Akreplerle iyi bir
mücadele için akreplerin bulunabileceği alanlar ilaçlı su ile iyice ıslatılmalıdır.Toz ilaçlar için tozlayıcılar kullanılabilir.

12.2. Örümcekler

Bütün bir familyanın örümcek türleri zehir taşır ama yalnızca birkaç tür örümcek insanlara tehlike arz eder, neurotoksik Latrodectus ve Steatoda (cosmopolitan kahve veya siyah widowlu örümcekler), Phoneutria (güney Amerika menşei, silahlı veya muz örümcekleri) , Atrax ve Hadronyche(Avustralyan huni ağ örümcekleri ) ve Loxosceles (Amerikan münvezi örümcekleri) türleri de insanlara tehlike arz eder . Ev atrafında görülen birçok tür yanlışlıkla kronik nekrotik ülseleime ve granulomaslaştığı deri reaksiyonları olduğu vakalarla suçlanmıştır. Neurotoksik zehir veren özellikle Avustralyan huni ağ örümcekleri tarafından genellikle acıya sebep olurlar ve hızla yaşamı risk ederler. Münvezi örümcekleri soktuktan sonra birkaç saat içerisinde ‘kırmızı, beyaz, mavi’ deri lezyonları görülmeden önce ağrı giderek artar ve siyah nevrotik yara kabuğu veya iğnesi görülür. Loxosceles sokmaları kapalı alanda görülür , insanlar giyinirken veya perde asarken , duvarları boyarken sokarlar. Toz örümcekleri yumurtalarını kümeler ve ağ içerine bırakır mekaniksel olarak pestisitler le kontrolu kullanılabilir bir metottur. Pestisitler , duvarlar ,köşeler ,çatlaklar mobilyaların altındaki boşluklara uygulanmalıdır. Tablo 19 da listelenen suspansiyon veya emilsiyonlar kullanılabilir. Pestisitler Bendiocarp veya Malathion 10 g/kg toz formülasyonları da uygundur.Sırt pulverizatörleri evlerdeki nokta uygulamalar için uygundur ve 2-3 hafta süresince etkilidir.Tavanlar ilaçlanırken dikkat edilmelidir çünkü Latrodectus türleri ilaçla temas ettiğinde saldırganlaşır insanların üzerine düşüp sokabilir.

12.3.Centipedes ve millipedes

Centipedes (kırkayak) bir çift çene benzeri modifiye ayaklarıyla çok ağrı verirler ve sistemik simptomlara sebep olurlar. Alerjiye neden olarak ölümcül olabilmektedirler, ancak henüz böyle bir vakaya rastlanmamıştır. Millipede (kırkayaklar) zehirlerini ayaklarının tabanında saklanırlar, deride ve mukoz tabakasında kabartılar ve ülserleşme gibi bazı tahrişlere yol açabilirler. Bazıları büyük ve çekici renktedirler ve çocuklar tarafından tutularak, yenmeye çalışılabilir. % 2 lik Chlordane, % 1 lik Lindane veya % 2-4 lük Malathion emülsiyon veya solusyonlar nokta uygulamalar etkilidir, % 2-5 lik Chlordane veya Malathion toz olarak rezidüel uygulamada ajan olarak kullanılabilir.

Tablo 19 :Örümcek kontrolü için uygun insektisitler.

a.i.aktif madde
a II Sınıf; orta derecede tehlikeli, III sınıf ; hafif tehlikeli.

12.4 Arılar

Kabarcıklı arılar ‘Spanish fly’ (Lytta resicatoria, Meloidae) gibi ve Paedderus spp. (Staphiliidae), ‘Nairobi göz’ kızarıklığa, kaşınmaya ve deri ve mukoz tabaka su toplama ve bazı vakalar, sistemik sistemlere yol açabilirler. Kimyasal repellentler ve insektisitlerin etkinliği araştırılmamıştır.

12.5 Hymenoptera (arılar, karıncalar, eşek arıları, sarıca arısı ve yaban arısı)

Arılar sadece bir kere sokarlar ve gizli gizli sokarlar çengelli iğnelerini bırakırlar. Arılar ve yaban arıların çalıların altı ,saçak altları ve yeraltında yuva yaparlar. Karınca yuvaları genellikle zemindedir ve toprakta yuva yaparlar. Hymenoptera yuvalarını savunmak için geniş sayıda saldırırlar ve kıyafetin içeri girdiklerinde de iğnelerini sokarlar. Multiple iğneler, Afrikan ‘öldürücü arılar’ ‘(Apis Mellifera scutellatus) epidemiye devam ederek saldırırlar ,
Amerika’da direk zehiriyle öldürmektedir. Geniş tropikal Vespa mandarina gibi eşekarıları saldırgan olarak yuvalarını korurlar ve toprağa zirai mücadele ile savaşılır. Genel olarak, Hymenoptera’nın önceki iğnesinin zehiri ile insanlar hemen aşırı hassas hale gelir ve tek iğnesinden sonra anaphylatik şoku hayatını etkiler. Eşekarıları yuvalarına genellikle direk olarak insektisit uygulanabilir ve bu metot arılara karşı gerekli olduğunda kullanılır. Tablo 19 de listelenen suspansiyon veya emülsiyon insektisitler yaban arılarına karşı
kullanılabilir.Bunlara ek olarak Carbaryl 20 g/l(%2),Chlorpyriphos 5 g/l (%0.5),Deltamethrin 0.15 g/l(%0.015) ve Diclorvos 10g/l (%1).Toz formülasyonlu ilaçlardan Bendiocarb 10g/kg(%1) ,Carbaryl 50 g/kg (% 5), ve Primiphos –Methyl 20 g/ kg (%2) kullanılabilir.
ın diğer arılardan kolaylıkla ayırt edilirler. Yuvaların ilaçlanması için sırt i veya motorlu pulverizatörler kullanılır .Yaban arısı yuvaları geceleri arıların hepsi içeredeyken ilaçlanır.Karışım direkt olarak yuvaların girişine uygulanmalıdır.Genel olarak tek bir uygulama yeterlidir.Eğer gündüz ilaçlama yapmak gerekiyorsa iğnesinden muhafazalı kıyafetler, sert eldivenler ve kalın plastik botlar korunmak için giyilmelidir.

12.6 Lepideptera ( güveler ve tırtılları)

Bazı güveler imago (ergin) safhasında acıtan kılları (örneğin Güney Amerika da ki Hylesia) ve bazı tırtıllar sırtlarında koruyucu zehirleri(örneğin Hüney Amerika’da Lonoma spp. ve Avrupalı Thaumetopoea processionea) ile şiddetli ve ölopümcül reaksiyonlara ı ve yol açmaktadırlar. Kimyasalların epidemik kaşınmalardaki rolü Lepidoptera larda araştırılmaktadır.

13 SALYANGOZLAR

Bu bölüm birinci bölümdeki uygun vektör kontrol yönteminin seçimi ve pestisitlerin kullanımı ve ikinci bölümdeki pestisitlerin güvenli kullanımı ile uygulama ekipmanları hakkındaki bilgilerin hepsi birlikte düşünülmelidir.

Schistosomiasis ( bilharziasis ) su kaynaklı hem insanlarda hem hayvanlarda görülen bir helminth hastalığıdır. Schistosome salyangozları tüm hayat çemberlerini suda geçirirler.

Embriyonize parazit yumurtalar urinde depolanır veya dışkıda veya genellikle büyük mikarlarda memeli konukçusunda bulunur. Miracidia tatlı sular yumurtalarını bırakırlar. Miracidial safha aktif olarak spesifik salyangozları öteki sucul parazitik hayat çemberine zorlar. Aseksüel üreme salyangoz ile konukçuların arasında enfektelemekle rol oynar, birkaç haftadan sonra larva srbest kalır, diğer larva safhası başlar. Bu larva kırılamayan memeli derisine pentre edebilmektedir. Enfeksiyon genellikle tatlı sular ile direk temasa geçtiğinde meydana gelir. Gelişmekte olan dünyanın birçok kısmında halen zayıf sanitasyonlara veya hijyene ve tatlı sular geniş dağılımı için uygun olması insan schistosomiasis in halk sağlığında ciddi bir problem teşkil etmesine neden olur. Hayvansal perspektiften bakıldığında uluslararası doğal zirai varlıkların kaybedilmesi düzenlemeleri çiftlik hayvanlarında schistosomiasis özellikle çiftliklerde boviste önemli rolu olduğu atfedilir.

Schistosomiasisin kontrolü uluslararası yaklaşımda ele alınmıştır ve kontrol programlarının amacı kendi içlerinde veya diğer ölçümlere katılarak nihai konukçusundaki ölüm oranını anthelminthic kemoterapi ile veya genel parazit taşınmasını azaltmak, salyangozlarda ve mollusitler ve çevresel modifikasyon kullanılarak sucul safhaları düzenlemektir. Günümüzde
birkaç milyon USD doları yıllık olarak okul çağındaki çocukların sağlığını uluslararası iyileştirme çabalarını arttırmak üzere harcanmaktadır. Bu mücadeleye rağmen 200 milyon insan 74 ülkede halen hastalığa yakalanmaktadır.

Bir veya daha fazla Schistosoma türü kan paraziti ile Schistosomiasis enfeksiyonlarına neden olmaktadır. Cins 20 türe sahiptir ancak esas olarak 5 tanesi insanlarda etkilidir. Tıbbi açıdan bakıldığında en önemli türleri ; Doğu Asya’da S. japonicum amphibious probağırsak Oncomelania salyangoz cinsi tarafından taşınmaktadır; Orta Asya’da, Afrika ve Amerika’da S.mansoi solunum Biomhalaria salyangoz cinsi tarafından taşınmaktadır; Orta Asya ve Afrika’da solunum S. haematobium cinsi tarafından taşınmaktadır. İki eski tür bağırsak schistosomiasis den ayrıca tek başlarına üriner schistosomiasisden de sorumludur. Sınırlı yayılımlarından dolayı daha az önemli olan S. mekongi bağırsak schistosomiasisine neden olmakta , Neotricula probronş salyangoz cinsi tarafından Güneydoğu Asya’da Mekong Nehri boyunca taşınmaktadır, diğer bir enfekteli tür S. intercalatum Orta ve Batı Afrika’da Bulinus tarafından taşınmakta rektum schistosomiasisine yol açmaktadır. Birçok alanda taşınması mevsimsel insanların suya yakın temas ettiklerinde, salyangoz populasyonlarının ve larval schistosomiasisi gelişim oranlarının yüksek olduğunda meydana gelir. Böyle sezonların sıklığı veya yoğunluğu belirli ülkelerde hastalığın ciddiyetine katkıda bulunmaktadır. Dahası , taşınma alanlarının yüksek lokalize olma tabiatlarında schistosome ve salyangoz ile salyangoz konukçularının arasındaki kontrolü güçleştirmektedir. Salyangoz kontrolünun entegre mücadele olması gerekmektedir, insanlarda ölümcüllüğüyle anthelminthic praziquantel ilaların ağızdan verilmesi ve kemoterapi sayesinde mücadelesinde hakim olunmuştur. .İlaçlar ucuz, güvenli ve bütün ergin schistosome türlerine karşı yüksek derecede etkilidir.

Doğrusu sucul salyangozlar Bulinus ve Biomphalaria un en uygun kontrol metodu sentetik veya doğal orijinli kimyasal mollusitlerledir. Daha amphibious Oncomelania ların kontrolünde çevresel modifikasyonlarla çiftleştirilmeli, salyangozların sucul yaşayan bir mollusite ulaşmamalıdır. Yüksek su hacmi yada yüksekten akan nehirler e bağlı olarak kimyasal mollussitleştirme Neotricula karşı karlı olmayacakatır. Şu anda genellikle kayaların veya taşların altında çok sayıda salyangoz bulunmaktadır . Çok daha bol miktarda Biomhalaria ve Bulinus göller ve yavaş akan su havuzları veya nehirler sabit mekanlarıdır.Bunlar daha az stabil olan mevsimsel izole edilen alanlarda uygun koşullar altında pasif olarak taşınabilmektedirler (örneğin bir akıştan sonra veya insan yada kuşların hareketinden sonra) Böyle alanlar düzenli epimiyolojik surveylerle korunmalıdır. Mollusitlerin kullanım temeli uygulama zamanı enfekteli salyangozların en yüksek orana ulaştığında lokal salyangoz populasyonu schistosoma atşınmasının azaltılması ile en az %95 elimine edilmesi sağlamaktır.

Kimyasal mollusit uygulamalarında bazen biyolojik kontrolde kullanılmaktadır ve iki strateji müşterek değildir. Birçok değişik biyolojik kontrol metdo vardır fakat en önemlisi konukçu salyangoz ile habitat arasındaki rekabet ile enfeksiyona direnç geliştirmiş salyangoz türlerinin rekabetini tanıtmaktır. Tanıtılan türler yerdeğiştiren türlerden veya salyangoz populasyonları ile parazitlerin aracı lığını kesip yuvalarından uzaklaştıran türlerinden herhangi biridir.Buna ek olarak , eğer miracidia ayrıcalıklı penetrasyon göstermezse, direnç geliştiren türler miracidia ytaşınma çemberinden uzaklaşması ‘miracidial parazit’ adı ile anılmasında rol oynar.Kimyasal mollusitler direnç kazanmış türlerin tanıtılmasından önce kabul edilebilir salyangoz türlerinin önceki miktarları nı düşürücü veya öldürücü olarak kullanılabilir.Bir salyangozla kontrol metodu seçilirken dikkatli olunmalıdır, yükselmesini attırmamalı ve çevresel sağlığa tehlike arz etmemelidir. Yabancı türlerin tanınmasının uygunluğu ve mollusitlerin kullanımı dikkatli planlama gerektirmektedir ve uygulamadan sonra denetlenmesi gerekmektedir.

13.1.Salyangoz kontrolü için mollusitler

İnsanlara toksikolojisi ve çevreye etkileri nedeniyle eski molosist bileşikleri WHO Tarafından artık tavsiye edilmemektedir.Sentetik molusit niclosamide (C13H8N2O4 ) etkili ve ticaritek ürün olarak bulunabilmektedir . !960 ların başından beri Salyangoz populasyonlarında şu ana kadar hiçbir dayanıklılık gelişimi gözlenmemiştir. Niclosamide in memeleri toksisitesi oral LD50 sıçanlarda 5000 mg/kg ile çok düşüktür.Bileşik anthelmintic olarakta insan tipi solucanlara daha düşük seviyede kullanılmalıdır.

Niclosamide ıslanabilir toz (WP %70 aktif madde ) ve emilsiyon konsantre (EC %25 aktif madde) olarak her ikiside oldukça etkildir.WP ilaçlar pulverizatörler tarafından kullanılmak üzere 1:20 (wt/hacim) oranından az olmamak üzere ve EC 1:15(hacim/hacim) su ile seyreltilir. Pratik olarak kullanımları için, suya 1 mg/l a.i 8 saat veya 0.33 mg/l 24 saat her ikisi konsantrasyonda aquatik salyangozlar için 8 mg/l dozunda tavsiye edilmektedir.Daha düşük konsantrasyonlar aktif maddenin birkaç günde bozulduğu hareketsiz sulara uygulanabilir. Ev- tipi ıslanalabilir tozların granilleri , kum ve zamk ve ıslanalabilir tozların jelatin kapsülleri başarılı olarak bazı durumlarda kontrollü salınımlı devamlı dağıtım sistemiyle kullanılanabilir. Buna ek olarak, hedef mollusitin daha fazla dağılımı salyangoz yemlerine emdirilmiş niclosamide çabalrı görülmektedir. Niclosamide, odaksal veya mevsimsel olarak kontrol metodu seçiminde kullanılacağına karar verildiğinde çevreye olumsuz etkisi olmayan, etkin maliyetli bir aktif maddedir.

13.2.Mollosistler nerelere uygulanmalıdır?

Salyangozların habitatları içerisinde dağılımı tesadüfi değildir.Habitatları içerisinde dağılımı yiyecek kaynaklarının (su algleri ,algler ,çürüyen vejetasyon)nerelerde olduğunu ve mikrohabitatlarının fiziksel özellikleri ( örneğin suyun akışı, subsrate, karanlık, sıcaklık) ve salyangozları kendine çeken veya onları uzaklaştıran fiziksel özellikler hakkında bilgi verir.Mollosist uygulamasından önce salyangozlarla hem jeolojik hemde mevsimsel potensiyal taşınmalarının ön araştırmaların yapılması maliyet açısından son derece önemlidir. Enfekteli salyangozlar kolayca tanınırlar schistosome topluluğunu elle lensi veya teşhis mikroskobuyla arazide salyoangozlar 2-3 saat ışığa maruz kaldığında kolaylıkla görülebilir.

İnsanların su ile yüksek düzeyde temas ettiği durumlarda seçici mollosist uygulamaları kısıtlanır.( örneğin çletik yetiştirilen alanlar, balık avlanan yerlerde , yüzme havuzlarında, banyo ve çamaşırhanelerde) İnsanların su ile yüksek düzeyde temas ettiği yerel bölge tarafından bilindiklerinden kolaylıkla yaygınlık önlenmesi ve kullanımını tasdik etmektedir. Basit haritalar , ‘sıcak noktalar’ açısından düzenli olarak değiştikler düzeltilerek güncelleştirilmelidir. Mollosistler , genellikle insanların su ile az düzeyde temas ettiği durumlarda, düşük populasyonlarda, az taşınmanın görüldüğü ve gelede ayrı olan içme suyu kaynaklarında uygulanmasına gerek görülmemektedir. Aksi takdirde , geniş nehirler ve göllere de kendilerinde taşınacaktır ve taşınma alanlarında onların kıyısında bulundukları yerde içeribilmektedir.(örneğin balık avlama alanlarında) . Salyangozşar genellikle özel vejetasyon ile su nilüferleri ve akan algler özellikle yoğunluk varsa ve böyle mikrohabitatlarda özel özen gösterilmelidir. Taşınmadan sonra ekolojik değişikliklerde nehirlere yakın baraj imhası gerçekleştikten sonra durum değişmektedir.

Sulama vakalarında, taşınma genellikle en şiddetli içme sularına yakın suya temas halinde veya idrar ve dışkı ile bulaşması sıklıkla görülür. Taşınma alanları ve mevsimi birinden diğerine değişmektedir ancak genellikle dikkatli surveylerle deneyimli personel tanıyabilir. Salyangoz populasyonları herhangi bir önemli konukçu türlerinin dağılımını yayılmasının surveyi yapılmalıdır. Örneğin, Nijerya’da Biomphalaria Niger nehri boyunca yavaşça ilerlediği görülmüş, yeni alanlara kolonize olduğu ve hastalık taşınmasının başlaması için uygun koşulları yaratmışlardır.

13.3 Mollusitler ne zaman uygulanmalıdır ?

Mollusit uygulumalarının zamanına önem verilmelidir ve populasyon tabanlı kemoterapinin dağıtımı ile birleştirilmelidir, eğer mümkünse özellikle şiddetli taşınma dönemi boyunca alandaki tekrara enfeksiyon sıklığı potensiyalini azaltmak ile kemoterapinin etkilerini uzatmak gerekir. Mollusit uygulamalarının amacı taşınma yoğunluğu en aza indirmektir. Üç yada daha fazla mollusit uygulamaları, tekrar sıcak mevisimlere yağış düşüyorsa ve sıcak mevsim başlarından 6 hafta boyunca,yağmur mevsiminin sonunda yağmur düşen zamana kadar her taşınma sezonları boyunca gerekebilmektedir. Mollusit uygulamaları, en çok ufak, halen su bulunan havuz,ariyet çukuru, ufak barajlar gibi çoğunlukla tamamen dolu olduklarında yapılmalıdır, kuruduklarında uygun olmayacaktır. Daha sık uygulamalar taşınmanın sık olduğu yerlerde ve özellikle akışın olduğu alanlarda eğer hızlı tekrar salyangoz kolonilerin istiları bekleniyorsa yapılmaktadır.


13.4 Mollusitler nasıl uygulanmalıdır ?

Basit bir hacim hesaplaması varsa ve nerde uygunsa, uygulama için doğru dozajı hesaplaması için akış gereklidir. Geniş habitatlara uygulandığında pahalı kimyasalların atıklarından sakınmak dışında karar vermek gerekli değildir. Sulama kapları sırt pülverizöterleri veya motorlu pülverizatörlerle nemli toprağa veya suya mollusit uygulaması yapılır. Odak uygulamaları en taşınma alanının az 15 m çevresine ve herhangi bir salyangoz yuvasına yapılmalıdır. Mollusitlerin pentrasyonu ilk olarak sucl vejetasyonda gerçekleşecektir.

Akan sulara her 30 veya 60 dakika gibi sabit bir zamanda plastik veya metal şişelerin içerikleri boşaldığında otomatik sisleyicilerle 8 veya 24 saat önceden belirlenen zaman için salyangozların damlama-beslemesi ile uygulanır. Sisleyiciler ile ıslanabilir toz formulasyonlarının ayarlanmasının ve eğer mümkünse sabit bir tıpanın amacı aşınmayı önlemektir. Mollusisitin taşınma alanlarına dağıtılması için sıkıştırılmış bir türbülans sağlamak için akıntıya karşı yerleştirilmiştir. Vejetasyon mollusitlerin penetrasyonu gelişecektir ancak ilaveten elle sisleme de geriye atılan durgun su gereklidir.

13.5 Mollusit uygulamalarının değerlendirilmesi

Üreticilerin uygulama alanlarındaki konsantrasyonu test etmek için sağladıkları kimyasal analize kitlerini arazide bunları çamurlu suda kullanmak zordur. Mollusit uygulamalarının etkinliğini test etmenin en kolay yolu mollusit uygulamasından önce veya bir hafta sonra acilen standartlaştırılmış arazi salyangoz koleksiyonlarını sayarak karşılaştırılmalıdır. Daha fazla ölçüm gözcü salyangozlar : uygulamadan önce alanın çevresinde bazı alanlarda ufak naylon tuzak kafeslere lokal olarak 10-20 salyangoz yerleştirilir : mollusit uygulamasından 24 saat sonra tuzaklardaki ölü salyangozlar sayılır. Tuzaklardaki bütün salyangozların ölmesi beklenir akıntıya karşı sisleycilerinin yerleştirildiği yerlerde, akış alanlarında, ilaçlanmamış havuzlara yüksek oranlarda yaşama oranları bulunan yerlerede kontrol tuzakları yerleştirilmelidir.

13.6 Uyarılar

İlaçlamada kullanılacak solusyonu karıştırılması ve hazırlanması boyunca koruyucu elbise (ıslanabilir toz için maske, emülsifiye konsantrasyonlar için eldivenler) kullanılması tavsiye edilmektedir. Niclosamide mollusit konsantrasyonlar (1 mg/l) insanlara, çiftlik hayvanlarına ve mahsüllere zehirli değildir. Böyle konsantrasyonlar yapmak kabuklularda, amfibik ve balıklarda nefes darlığına yol açar. Niclosamide in biyolojik aşınması nedeniyle bu hareketli türlerin odak uygulamasından birkaç hafta sonra uygulanan alnalrda poulasyonu yine artacaktır. Kabukluların ve balıların mollusitlerin uygulanması sırasında güvenle yemesi halinde balıklar ölebilir bunlar acilen toplanmaldır. Programlı mollusit uygulamları düzenlerken aşırı dikkatlice yapılmalı , uygulama sırasında balık avlayan kişilerin etkilenmemesi sağlanmalıdır.

14 KEMİRGENLER

Bu bölüm birinci bölümdeki uygun vektör kontrol yönteminin seçimi ve pestisitlerin kullanımı ve ikinci bölümdeki pestisitlerin güvenli kullanımı ile uygulama ekipmanları hakkındaki bilgilerin hepsi birlikte düşünülmelidir.

389 cins içerisinde yaklaşık 1700 tür içeren 35 kemirgen ailesi vardır.Kemirgenler dünyada bilinen memeli türlerinin yaklaşık %40 ını oluşturur.Kemirgenlerin birçoğu insanlara ve hayvanlara hastalık bulaşmasına neden olan organizmalarının taşıyıcısıdır.Bu kemirgen kaynaklı zoonotik hastalıklar etmenleri virüs ,riketsia ,bakteri protozoa ve helminth.

14.1.Kemirgen kaynaklı hastalıklar

14.1.1.Viral hastalıklar

Burada rodentisitler tarafından taşının yalnızca bir viral hastalık anlatılacaktır.Keneden kaynaklanan encephalitis Fransa’dan Doğu USSr e kadar endemiktir ve tarla faresi türlerinden Apodemus flavicollis ve Clethrionomys glareolus en önemli en önemli taşıyıcısıdır. Venezuala at encephalitisi sivrisinek vektörleri ve pamuk sıçanı Sigmodon hispidus, pamuk faresi Peromyscus gossypinus , çeltik sıçanı Oryzomys palutris ve gemi veya raf sıçanı Rattus rattus gibi kemirgen taşıyıcılarını içermektedir.

Kemirgen kaynaklı virüslerin neden olduğu haemorrhagic ateş(arjantin,bolivya ,venezuella, larva ve haemorrhagic eteği ranal sendromu HFRS) virüs ve lokaliteye bağlı olarak enfekteli kemirgenlerle yüz ,burun veya oral olarak direkt temas sonucunda insanlara bulaşır.

Hantavirüsleri birçok kemirgen tarafından dünyanın birçok yerine yayılmaktadır. 1993’te ilk başlarda bilinmeyen bir grup hantavirüs USA’da akut solunum rahatsızlığına neden olmuştur, şimdilerde akciğer sendromu olarak tanınmaktadır. Bu ölümcül hastalık enfekteli kemirgenlerin idrarlarında , saylalarında veya dokunulduklarıda taşınmaktadır. Bu hastalıkla temas etmeleri halinde aerolize virüsü teneffüs ederler.

14.1.2.Riketsiyal hastalıklar

Bu hastalıkların en önemlisi dünya çapında kemirgenlerin taşıdığı pirelerden kaynaklanan sıçan tifüs üdür.R. norvegicus Norveç sıçanı ve Rattus rattus en önemli taşıyıcılarıdır. Rocky dağı lekeli humma Microtus, Peromyscus, Sigmodon ve Spermophilis cinsine bağlı kemirgenler tarafından taşınan keneler tarafından insanlara taşınır.Scrub tifüs ( tsutsugamushi hastalığı) Leptotrombidium(bakınız bölüm 10)cinsine ait akarlar tarafından insanlara bulaştırılır.Batı pasifik ve güney asyada yaygındır.taşıyıcı kemirgenleri ise Rattus türleridir.


14.1.3.Bakteriyal hastalıklar

Lyme hastalığının etmeni Borrelia burgdorferi dir ve kuzey amerika ,avrupa ve avustralyada hakimdir.Ixodes (bakınız bölüm 10) türüne bağlı keneler tarafından insanlara bulaştırılır.Amerikada en önemli taşıyıcısı beyaz ayaklı Peromyscus leucopus tur, diğer lokasyondaki diğer memelilere ve kuşlara geniş bir yayılıma sahiptir.

Hastalığa neden olan Leptospirosis ajanı enfekteli hayvanların idrarıyla kirletilmiş su ile temas eden insanlara bulaşır.Sıçanlar özelliklede R. norvegicus norveç sıçanı bu hastalığın en önemli rezervuarlarıdır.Humma Yersinia pestis tarafından taşınır ve hastalığın insanlara en önemli geçiş yolu hastalık taşıyan pirenin(özelliklede Doğu sıçan faresidir , Xenopsylla cheopis, bölüm 5 e bakınız) ısırığıdır.Hastalık Asya, Afrika ve Amerika’da yaygındır ve pekçok türe ait kemirgen tarafından taşınır. R. norvegicus ve Rattus rattus kentsel alanlarda pirelere konukçuluk yapan kemirgenlerdir.Bulaşıcı humma insanlara çeşitli kemirgen türleriyle taşınan Argasid pireler tarafından taşınır.Sıçanlar aynı zamanda Salmonella typhimurium için taşıyıcılık yaparlar.

14.1.4.Protozoal hastalıklar

Kafes hastalığı nın etmeni Trypanosoma cruzi dir ve insanlara birçok omurgalı tarafından taşınan triatomine tahtakuruları(bakınız bölüm 7) tarafından bulaştırılır.Gine domuzu Cavia porcelus ve Rattus rattus tarafından taşınır.Leismaniasis phlemotomine kum sinekleri(bakınız bölüm 4) gerbil Psammomys obesus, Arvicanthis niloticus ve Meriones, Oryzomys, Proechimys, Akodon ve Rattus un türleri gibi konukçuları tarafından köpeklere bulaştırılır. Hastalığın transmisyonu kirletilmiş suyun veya yiyeceğin tüketilmesi sonucu meydana gelir.tanımlanmış konukçu evcil kedilerdir ancak R.rattus , R. Norvegicus, Mus musculus ve Peromyscus maniculatus gibi kemirgenler kedilerde enfeksiyon kaynaklarıdır.

14.1.5.Helminth hastalıkları

Rattus rattus ve R.exculans gibi kemirgenler Schistosoma japonicum etmeni olduğu schistosomiasis hastalığının taşıyıcısıdır.Kemirgenler aynı zamanda Angiostrangylus contonensis ,Trichinella spiralis ve Capillaria hepatica ve Hymenolopis diminuta nematotların taşıyıcılarıdır.

14.2. Kemirgen kontrolü
Kemirgenlerin kontrolü kimyasal ve kimyasal olmayan metotlar olmak üzere iki kısma ayrılır.Çevre sağlığı ,kemirgenlerin girişinin önlenmesi ,elektronik bariyerler , tuzak ve biokontrol ajanlar gibi kimyasal olmayan metotların kullanılması gün geçtikçe artmaktadır.Kimyasal metotlar (rodentisitler) kemirgen kontrol programının başlıca dayanağını oluşturmasını rağmen uygulanabildiği sürece kimyasal olmayan metotlar genel olarak tavsiye edilmektedir.

14.2.1.Repellentler ,kemosterilantlar ve fumigantlar
Repellentler kemirgenleri özel alanlardan uzak tutmalarına rağmen aynı zamanda toksiktir.En yaygın olarak kullanılanlar arasında thiramcycloheximide ,tributyltin tuzları R 55 yer almaktadır.Keme sterilantlar veya üreme inhibatörleri erkek veya dişi fareleri hedef alırlar.Alphachlorohydrin yaygın olarak kullanılan tek erkek üretkenliğini engelleyen bileşiktir.Sentetik östrajen BDH 10131 tek bir dozda bir yıl boyunca dişi farelerin üremelerini önlemektedir.

Fumigantlar küçük ve kapalı alanlarda kemirgen populadsyonunu azaltmada son derece etkilidir. Uygulamalar son derece tehlikelidir eğitimli personel tarafından uygulanmalıdır.En yaygın olarak kullanılan fumigantlar kalsiyum siyanid(hidrojen siyanid gazı üretmek için kullanılır),Metil bromid,chloropicrin ve alimilyum fosfidtir. Bunlara ek olarak karbon dioksit karbon monoksit karbon di sülfür bazen kullanılmaktadır.

14.2.2.Rodentisitler

Rodentisitler genel olarak zehirli yemler sıvılar veya tozlar olarak gururlandırılmaktadır.Akut rodentisitler hızlı etkilidir (çoğu zaman tek bir doz yeterlidir).Anticoagulant rodentisitler ise yavaş etki eder ,kronik iç kanamaya yol açarak kemirgenin ölmesine neden olur.Genel olarak etkinlik ve güvenlik açısından anticoagulant rodentisitler tercih edilmektedir.Tablo 20 de rodentisitler listelenmiştir.

Akut rodentisitler

Bu bileşikler zehirli yem formülasyonlarında oldukça yüksek konsantrasyonlarda bulunmaktadır.Üretimleri ucuzdur.Ama insanlarda dahil olmak üzere hedef olmayan organizmalara son derece toksik tir ve bunlardan sadece birkaç tanesinin özel antidotu vardır.Kemirgenlerin ilk tüketimden sonraki yem tüketimlerinin azalmasına neden olan zehir veya yem çekingenliğine neden olurlar.Akut rodentisitler minimum yem tüketimi sağlamalarının yanında hızlı etki sağlarlar .Rodentisit populasyonunun yüksek olduğu durumlarda bu özellik artı bir değerdir.



Anticoagulant rodentisitler

Bu bileşikler karaciğerlerdeki vitamin K döngüsünü engelleyerek ölümcül iç kanamalara neden olurlar .İnsan güvenliği açısından akut rodentisitlerin tersine kronik etki şekilleri antidotun kullanılması için yeterli zaman sağlar.Vitamin K1 kazara zehirlenmeler için spesifik antidottur.Anticoagulant rodentisitler ilk jenerasyon ve ikinci jenerasyon olmak üzere iki guruba ayrılır. Bunların hepsi ya hidroxycoumarin veya indane-dione bileşikleridir.Genel olarak ilk jenerasyon anticoagulant lar çoğu kemirgen türüne karşı etkilidir, ancak Mus musculus ve Rattus rattus bu maddelere doğal olarak dirençlidir. .İkinci jenerasyon anticoagulant bileşikler ilk jenerasyon bileşiklere karşı direnç gelişimini engellemek için geliştirilmiştir.Warfarin en yaygın olarak kullanılan rodentisitti ama Avrupa ,Kuzey Amerika ve Güneydoğu Asya’nın bazı bölümlerinde norveç sıçanı ve Mus musculus ve daha az miktarda Rattus rattus türü kemirgenlerde bu bileşiğe karşı direnç gelişimi gözlendi.Calciferol insanlarda dahil hedef olmayan organizmalara son derece toksik olmasına rağmen anticoagualant direncine karşı yaygın olarak kullanılmaktadır.

TABLO 20:Kemirgen kontrolünde kullanılan akut ve anticoagulant rodentisitler.Bileşiklerin hepsi ülkelerin hepsinde ruhsatlı değildir.

a.i. aktif madde
a Ia, aşırı tehlikeli, Ib, yüksek tehlikeli; N.A. düzenlenmemiştir
b ikinci jenerasyon antikongulant

14.2.3.Rodentisitlerin uygulanması

Rodentisitlerin çoğu zehirli yem olarak uygulanmaktadır bazıları likit bazıları da kontak zehirler(toz) olarak kullanılmaktadır.Zehirli yemlere de dolgu meteryali olarak iyi kaliteli tahıl kullanılmaktadır.İnsanların veya hedef olmayan hayvanların kazara tüketmelerini önlemek için zehirli yeme boya maddesi katılır. İnsanların kazara tüketmelerini önlemek için caydırıcı tatta maddelerde(örneğin denatonium benzoate) katılabilir.Bunlara ek olarak yemin etkinliğini artırmak için çeşitli katkı maddeleri eklenebilir.Çabuk bozulan yemler kullanılıyorsa yemin tazeliğini korumak için akşam saatlerinde uygulanmalıdır.Yem,rodentisitlerin girişini sağlayan ancak daha büyük kemirgenler gibi hedef olmayan hayvanların kazara tüketmelerini önleyecek ,yemin dağılmasını önleyen uygun bir kap içerisine konulmalıdır.Lağımlardaki uygulamalar için yem uzun süre etkili kalmasını sağlayacak ve küflenmesini önleyecek mum ile karıştırılmalıdır.

Akut rodentisitler kullanılırken ön yemleme yapılmalıdır.Ön yemlemede kemirgen yeme alışana kadar birkaç gün boyunca kemirgenlerin dolaştığı alanlara zehirsiz yemler bırakılır.Daha sonra zehirli yem konulmaya başlanır ve kemirgenlerin çoğunun ölmesi için bir veya iki kere beslenmeleri yeterli olacaktır. Akut rodentisitler esas avantajı hızlı kotrol ve eğer ön yemleme yapıldıysa kaybolmalarıdır. Kemirgenlerle mücadelenin hemen yapılması gerektiği koşullarda ön yemleme yapılmayabilir.Kalan kemirgenlerle mücadele etmek için anticoagulant rodentisitler kullanılır.

Anticoagulantlar kullanıldığında havadan ve hedef olmayan hayvanlardan korunmak için koruyucu bir nesnenin altına konulmalıdır.Yem kemirgenler tarafından tüketildikçe eksilen yem tamamlanmalıdır .Bütün ölü kemirgenler bulunmalı ve uygun şekilde imha edilmelidir.

Kuru alanlarda ve kuru habitatlarda suyun kıt olduğu yerlerde su yemleri kontrol için etkili bir tekniktir.Bu amaç için su da çözünen anticoagulant tuzları yaygın olarak kullanılmaktadır. Zehirli su yemleri zemin seviyesinde yerleştirilmeli ve düzenli olarak kontrol edilmelidir. Hedef olmayan hayvanların zehirlenmesini önlemek için ekstra özen gösterilmelidir.

Yukarıda anlatılan zehirli yemlerin kullanımda problemler ortaya çıkması durumunda veya diğer problemlerin varlığında zehirli tozlar kullanılabilir.Küçük miktarlarda toz kullanılır tozlar kemirgenin kürküne yapışır kürkünü temizlerken yutar ve ölür.Hedef olmayan türleri etkileme riskinin oldurduğu ve yiyeceklere bulaşma ihtimalinin olduğu durumlarda kullanılmamalıdır.

14.2.4.Kemirgen kontrol stratejisi

Kontrol stratejisi çoğunluk olarak başlangıç surveylerine dayanır ,kontrol metotlarının uygulanmasıyla takip edilir kontrol ve hijyen uygulamalarının sürdürülmesiyle devam eder.Survey, enfeksiyonun şiddetinin tanımlanmasıdır.Kontrol başarısızlıklarının ortak nedeni enfeksiyonun boyutunun olduğundan daha aşağı tahmin edilmesidir.Survey yapan kişi ortamda bulunan türleri ve populasyon yoğunluğunu tanımlamak için kemirgenlere ait izleri işaretleri kullanabilir.Survey çatı duvar bodrum, lağım ve açık alanlarda yapılmalıdır.

Eğer kimyasal kontrol gerekli ise akut rodentisitler ve antikoagulant rodentisitler arasında bir seçim yapılmalıdır.Genel olarak anticoagulant rodentisitler ,büyük populasyonlarda hızlı hareket eden rodentisitlerin kullanılması gerektiği durumlar dışında ,daha etkildir.Anticoagulant alt letal dozları akut rodentisitlerde ortaya çıkabilen yem çekinikliğine yol açmaz.Yemler başlangıç surveyde belirlendiği gibi kemirgen aktivitelerinin olduğu alanlara yerleştirilmelidir.Açığa bırakılan yemler kemirgenler için daha çekicidir ama güvenlik nedeniyle kazara zehirlenmeleri önlemek için hedef olmayan canlıların geçişi önlenmelidir.Eğer zehirli yem yanına temiz su konursa yem tüketimi artar.

Arzu edilen kontrol seviyesi elde edilene kadar kontrol çalışmalarına devam edilmelidir.Eğer amaç lokal eradikasyon ise rodentisit aktivitesini kontrol etmek ve eksilen yemleri tamamlamak için uygulama yapılan alanlar haftalık olarak ziyaret edilmelidir.Genel bir kural olarak iki hafta süresince hiç yem tüketimi olmuyorsa enfeksiyon bitmiş demektir

14.2.5.Önlemler

Bölüm 2.2.4 , 2.3.1 ve 2.3.2 dikkatlice takip edilmeli , rodentisitlerin etkiketlerindeki talimatlara uyulmalıdır, rodentisitler kullanılırken eldiven giyilmeli ve kullanımdan sonra eller yıkanmalıdır. Yem tuzakları veya yem istasyonlarının havadan ve hedef olmayan hayvanlardan korunması ve uygulamanın sonunda kalan yemlerin yemlerin güvenle uzaklaştırılması veimha edilmesine dikkat ediniz. Rodentisitlerin yerleştirilmesinden sorumlu personelin eğitilmiş olmasına ve orda yaşayan kişilere kullanılacak bu bileşik tanıtılmalı ve herhangi bir kaza anında nereye başvurmalrı gerektiği öğretilmelidir. Ölü rodentisitlerle beslenen predyatörlere olan toksikolojiyi önlemek için eğer mümkünse kemirgen vücudunda çabuk parçalanan rodentisitler kullanılmalıdır. Rodentisitlerin evsel çevrede sık kullanılması halinde insanların ve hedef olmayan organizmaların kazaya maruz kalma ihtimalleri yüksektir. Kemirgen kontrol programlarında kullanılan rodentisitin doktor veya veterinerlere bu bileşiğe karşı kullanmaları için özel antidotu hazırda bulunmalıdır.Yavaş etki eden rodentisitlerin kullanılılmasının avantajıı zehirlenmenin belirlenmesinden hemen sonra antidotun (vitamin K1) kullanılması için yeterli zamanın olmasıdır.

15 Kişisel ve evlerin kullanılacak korunma metodları

Bu bölüm birinci bölümdeki uygun vektör kontrol yönteminin seçimi ve pestisitlerin kullanımı ve ikinci bölümdeki pestisitlerin güvenli kullanımı ile uygulama ekipmanları hakkındaki bilgilerin hepsi birlikte düşünülmelidir.

15.1 Repellentler

Repellentler deriye ,çamaşırlara bazı durumlarda ekranlara ve tuzaklara uygulandığında artropodaların insanlara veya hayvanlara saldırmasını önleyen ürünlerdir.Bu ürünler özellikle açık alanlarda böcek ısırmalarına karşı ve kişisel korunma gerektiği ancak sivrisinek tuzakları uygulandığı ve diğer kimyasal metotların uygun olmadığında kullanılır. Repellentlerin sıtma hastalığını azaltttığına dair deliller saptanmıştır.

15.1.1 Repellent olarak kullanılan bileşikler

Sentetik repellentler artrophodaya karşı en etkili bileşiklerdir. Deet(N,N-dimetyl –3-metilbenzamide formerly N-diethyl-metatoluamide) ticari olarak en çok kullanılnımı uygun repellenttir ve etkinliği ve düşük toksisitesi ( yıllardır geniş alanlarda müşteri kullanımına sunulmaktadır) genellikle standart içerikleri ile diğer bileşiklerin performansına karşı değerlendirilmektedir. dibutyl phthalate(3-(N-acetyl-N-butyl)aminoproprionic acid) ve icaridin (1-piperidinecarboxylic acid 2-(2-hydoxymethylproplester)) WHOPES tarafından test edilmiş ve değerlendirmelerde uygun bulunmuş ticari ürünlerde en yaygın olarak kullanılan diğer iki aktif maddedir.
Deet oldukça geniş yelpazede artrophodalara etkili olduğu için en yaygın olarak kullanılan, etkisi uzun süren ve ticari olarak mevcut bulunan, permethrin gibi pyretroit bileşikler ile kıyaslanabilir bir başarı elde etmek için daha sık tekrarlanmalıdır repellent gurubudur. Permethrin düşük dermal absorbsiyona,düşük memeli toksikolojisine sahiptir ,kokusuzdur ve deriyi tahriş etmez

15.1.2. Uygulama metotları

Repellentler sıvı,losyon ,katı mum,krem ve köpük basınçlı kutularda el pulverizatörlerinde seyreltilerek kullanılır.Repellent ambalajından direkt olarak deriye uygulanır. Veya önce ellere dökülür ve vücuda sürülerek uygulanır. Mukoz membranlarınla temas etmesinden sakınınız. Böcek repellentleri basınçlı kutulardan direkt olarak yüze, göz kapaklarına ve dudağa uygulanmamalıdır.Repellentler uygulandıktan sonra el avuçları yıkanmalıdır. Repellentler yanmış , zarar görmüş, derin deri oyuklarına uygulamayınız. Uygulamalar özellikle sıcak ve nemli iklimler koşullarında her 3-4 saatte bir tekrarlanmalıdır. Repellentler üretici firmaların talimatlarına bağlı kalarak uygun dozajda kullanılmalıdır ancak çocuklarda kullanılacğı zaman dozaj düşürülmelidir.

İnsektisit uygulanmış çamaşırlar ekstra koruma sağlar ve uzun süreli bir etki elde edilir.Belirli artrophodalara karşı maksimum koruma sağlamak için çamaşırlar Permethrin için 0.65-1 g aktif madde/m2 konsantrasyon dozunda ve diğer repellentler için 20 g/m2 veya ceket ,pantolon ve çorap için 70 g aktif madde dozunda kullanılır.

15.1.3.Uygulama yerleri

Repellentler uygulanırken insanlara saldıran farklı guruplardaki artrophodalar birlikle değerlendirilmelidir.Culex ve Anopheles sivrisinek türleri için repellentler ayaklara ve bileklere uygulanmalıdır.Sivrisineklere karasineklere ve diğer Dipterelara karşı korunmada, vücüdun bütün ksımlarına genel bir kural haşere saldırısına uğrayan bacaklar kollar gözler hariç yüz kulaklar ve yanak gibi vücut kısımlarına uygulanır.Sivrisinekler ince giysilerden insanları sokabildikleri için haşere populasyonunun yoğun olduğu yerlerde giysilere uygulanır .

Pire (Trombolucid), akarlar vücuttan uzak tutmak için giysilerdeki bütün açık yerlere repellentler el ile sürülmeli veya sprey uygulanmalıdır.Kol, paça ve bel açıklıklarına özel önem verilmelidir.Bu açıklıklara 1.5 cm genişliğinde bant yeterlidir. Vejetasyon pire saldırısına dizden yukarısında enfeksiyon görülmemişse pantolon ve çoraplarla kapatılması yeterlidir .Yoğun populasyonun olduğu durumlarda impregne edilmiş giysiler en iyi sonucu verir. Sisleyerek impregne edilmiş ayakkabı, çorap , pantolon ve kıyafetler bitlere karşı kullanılabilir. Bit ısırmalarına karşı benzyl benzoate ve permethrin impregne edilmiş kıyafetlerde yüksek derecede etkilidir.

Zayıf repellentler genellikle elbiselere uygulanır, kuvvetli repellentler genellikle pyretroit, permethrin ve diğer böcek repellentleri kullannılır.

15.2 İnsektisit Uygulanan Sivrisinek Tuzakları Veya Perdeler

Sivrisinek tuzakları sivrisineklerin ve diğer gece ısıran böceklerin gece ısırmasına karşı kişisel korunma sağlar.Tuzakların bozulmamış ve deliklerinin yeterli olması gerekir. Eğer yırtık iseler bir pyretroit insektisit uygulanabilir. Eğer geniş populasyonlarda kullanıldıysa vektörlerin ve hastalıkların önlenmesini sağlamıştır. Sivrisinek tuzakları hakkında daha fazla bilgi için bölüm 3.1.2 e bakınız. Sivrisinek tuzakları poratif olarak gece sokmalrına karşı seyahette dahi kullanılabilir. Birçok yocu direk üzerinlerine uygulamadan sa bu tuzakları tercih etmektedirler.

Pyretroit uygulanmış perdeler evlere sivrinek girmemesine yardımcı olur. Burkina Faso da yapılan araştırmalar perdelere ve kapılara uygulanmış ilaçlamalar sayesinde çocuk ölümlerinin azaldığı görülmüştür. Gündüz ısıran Aedes türlerine karşıda ilaçlanmış tuzaklar dengue hastalığını azaltmıştır.


15.3. Evlerde kullanılan insektisitler

Evlerde kullanılabilecek insektisitler yaygındır ve tüm dünyada en popüler kişisel korunması yapılan haşaredir. Bu ürünler speryler, sivrisinek halkaları, fumigant matlar, sıvı matlar ve yemlerdir.


15.3.1 Evlerde kullanılabilecek insektisit çeşitleri

Birçok ürün aralığı insektisit haşereleri için kullanımı uygundur. Sıcaklık derecelerine bağlı olrak, evlerde en çok rastalanan haşereler; hamamböcekleri, karıncalar, bitler ve sıcak aylarda
sinekler, sivrisinekler ve eşekarıları en önemlileridir. Tropikal iklimler de sivrisinekler en önemli evlerde mücadele edilen böcek zararlısıdır. Bunlara ek olarak; karasinekler , hamamböcekleri, karıncalar, kum sinekleri , tahtakuruları ve (Latin Amerika da) triatomine tahtakuruları vardır. Evlerde yapılacak uygulamalar için kullanıacak insektisit ürünleri etkin maliyetli ve memelilere toksisitesi düşüktür. Aşağıdaki Tablo 21 de listenen en yaygın olan insektisit ürünleri ve aktif maddeleri bulunmaktadır:

Tablo:21.:İnsektisit ürünlerinde kullanılan aktif maddeler


a.i.aktif madde

a II Sınıf; orta derecede tehlikeli, III sınıf ; hafif tehlikeli, U sınıf; normal kullanımında akut tehlikesiz.
N.A. düzenlenmemiştir.


Aeresoller

Aeresoller en yaygın olarak kullanılan insektisit ürünleridir.Birkaç bölüme ayrılabilir.Sivrisinek karasinek yaban arıları gibi uçan haşerelere karşı kullanılanlar,hamam böcekleri, karıncalara, bitler, pirelere ve tahtakuruları gibi yürüyen haşerelere karşı kullanılanlar. Uçan haşerelere karşı kullanılanlar ya petrol bazlıdır veya su bazlıdır. Genel olarak su bazlı olanlar daha az kokuya sahip oldukları için tercih edilmektedir. . Uçan haşereler ve yürüyen haşereler arasındaki en önemli fark kullanılan aktif madde , konsantrasyon ve aeresol damla büyüklüğüdür. Uçan haşereler için kullanılanlar havaya, yürüyen haşereler kullanılan yüzey uygulamalarıdır. Uçan haşereler için kullanılan ilaçların aktif maddeleri çoğunlukla pyretroit düşürücü ajan karışımıdır, yürüyen haşereler kullanılan
pyretroitler rezidüeldir. Bazen uçan haşereler veya yürüyen haşerelerde de aynı aktif madde kullanılabilir, ancak rezidüel kalıntı bırakmak için yürüyen haşereler de konsantasyon daha yoğun olmalıdır.

Sivrisinek halkaları

Bunlar çoğunlukla Afrika’da, Asya’da ve Batı pasifik bölgesinde kullanılmaktadır.Bunlar aktif madde taşıyıcı materyal karışımından oluşmaktadır.Bunlarda kullanılan aktif maddeler genel olarak hızlı düşürücü etki sağlayan pyretroit gurubundandır.Taşıyıcı meteryalden (hindistancevizi kabuğu ,pigment ) çıkan duman içindeki aktif madde haşerelerin evlere girmelerine engel olur.Odanın büyüklüğüne bağlı olarak sivrisineklerin insanları sokma oranları %80 azalır.

Elektrikli buharlaştırma matları

Elektrikli buharlaştırma matları 1980 lerden beri yaygın olarak kullanılmaktadır ve bir ısı kaynağı ve buharlaşan mattan oluşmaktadır.Mat insektisit impregne edilmiş lif,stabilizer ,parfümler ve renk ajanlarından oluşur.Isıtıcı sıradan bir elektrik prizine takılır ve ısıtıcının çeşidine ve takılan mata bağlı olarak ısı optimum 110 ila160 derece arasında yükselir.Mat ısındığında havada düşük konsantrasyonda insektisit yoğunluğunu sağlamak için insektit buharlaşmaya başlar.Bu haşerelerin odaya veya eve girmelerine engel olur.Böcek ortamda daha fazla kalırsa düşüp ölmesine neden olur. Matların avantajı istenmeyen duman salmazlar. Kolay söküp takmak için matın büyüklüğü ve ısı kaynağı birbirine uyumlu olmalıdır.
Elektrikli sıvı buharlaştırıcılar.

Bu ürünlerin çalışma prensibi matlara benzer.Bunlar bir ısıtıcı ve insektisit şişesinden oluşur.Sıvı (bir hidrokarbon çözücü ve pyretroit) karbon ,seramik veya liften oluşan bir fitil vasıtasıyla şişeden çekilir.Fitilin ucu ısıtıcıya takılır .Islanmaya başlayınca insektisit fitilden buharlaşmaya başlar.Normal kullanımda bir şişe insektisit 360 saat etkilidir.Buharlaştırıcı matlarda mat her gün değiştirilmesi gerekmektedir sıvı buharlaştırıcılarda ise insektisit şişesinin bir veya iki ayda bir değiştirilmesi gerekmektedir.



Pasif buharlaştırıcılar

Pasif buharlaştırıcılar , sıcaklıkla aktive olan çabuk buharlaşan insekterin deposudur. Avantajı ısıtmak için enerji kaynağı gerekmemektedir.

Tozlar (insektisit tozları)

İnsektisit tozları tipik olarak düşük konsantrasyonlu aktif maddelerle ve pudra gibi bir taşıyıcının karışımıdır. Tozlar genellikle hamamböcekleri, karıncalar yürüyen haşarelerin kontrolünde kullanılır. Bu ürünlerin sulandırılarak uygun bir kapta sallanarak böceklerin görüldüğü yere direk uygulanmaktadır. Tozlar , yüzeyde kalıntı bırakmak amacı gütmektedirler, ayrıca formulasyonlarının doğası ve bu ürünlerin dağıtılma sistemleri bunların pahalı olmamasını sağlar.

Cezbedici yemler

Cezbedici yemler karıncaları hamamböceklerini ve karasinekleri kontrol etmek için kullanılır. Bunlar; granül formunda, istasyon şeklinde yada jel olabilir.Yemler cezbedici(glukoz) ve bir insketisitten oluşur. Hamamböceği ve karınca için kullanılan insektisitler abamectin ,borik asit, chlorpyriphos, fipronil, imidaclorprid, diclorphos ,fenitrothion,hydromethylnon ,propoxur,ve sulfamid tir.(bölüm 4.1.4 e bakınız.)



15.3.2.İnsektisit ürünleri ve halk sağlığı

İnsektisit ürünleri ucuzdur kullanıcıya zararsızdır ve ev haşerelerine karşı kişisel koruma sağlar. Dünya çapındaki araştırmalar bu ürünlere önemli miktarlarda para harcandığını göstermektedir. İnsektisit ürünlerinin ana hedefi genellikle sivrisinekler ve emphasis, diğer hastalık vektörleridir.İnsektisit ürünlerinin kullanılması vektör kaynaklı hastalık kontrol programlarının bir parçasıdır. Bu ürünlerin verilen kullanımları değişmemeiştir, ancak taşınmaları , bu ürünlerin güvenli kullanımları ve imhaları çok önemli bir konudur.

Yorum Yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir